CEVDET AKBURU "SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ" - AŞK-I HÜDA ( AŞK-I SEMA)

ALLAH (CC)'ÜN ACİZANE YÜREĞİME İLHAM EYLEDİĞİ SÖZLER...

Lütuf yalnızca Allah (cc)'ündür ve nerede, ne zaman kimlere ihsan eyleyeceğini yalnız kendisi bilir. Bu ilhamlar da şüphesiz yüce Allah (cc)'ün bir ihsanı ve lütfudur. Çok şükürler olsun yüce Yaratan'a...

YÜREĞİMDEN SÜZÜLENLER

* 01.) Tevekkül girince öze, zikirler (dûalar) dönüşür söze.

* 02.) Tevekkülle söylenen sözden hikmet ve keramet doğar.

* 03.) Bel bağlama dost sandığına, bağladığın bağların hiç ummadığın anlarda çözülür.

* 04.) Yokluk çok beter acizliktir; düşmeden anlayamazsın.

* 05.) Dost, yüzüne gülenler değil, senin yokluğunda ve kötü günlerinde yanında olandır.

* 06.) Allah (cc), hikmet verceği kulundan, kerametini esirgemez.

* 07.) Miskinlik; sevimsiz tembelliktir. Tembellik ise; insanı başta haram ve kul hakkı olmak üzere hazır ve kolay kazanca sevkeder ki, Allah (cc), şiddetle yasaklamıştır.

* 08.) Heveslerin (arzuların), nefsine yenik düşüyorsa; sen kaybetmeye müstehaksın.

* 09.) Bilinçsiz yapılan her işin sonucu şerdir cehâletten, bilinçli yapılan her işin sonucu hayırdır o da kemâletten ileri gelir.

*10.) Size kötülük düşüneni aynı kötülükle karşılamayın. O'nu önce uyarmayı deneyin. Olaki yaptıklarından pişman olur ve gerçege döner. Belki bu şekilde hayır işlersiniz. Bu haliniz sizi küçültmez, yüceltir.

*11.) Bismillair'rahmanir'rahim tüm duâların, ayetlerin ve yüce KURÂN'ın sonsuz sırlarını bünyesinde taşıyan sırlı bir anahtardır. En büyük dua, İSMİ ÂZAM'dır. Allah, Rahman ve Rahim isimlerinin hikmetleriyle doludur.

*12.) İlâhi aşk öyle bir şey ki, her zerre yok oluşunla tükenişin O'nun, nazarında yükselişin olur.

*13.) Allah (cc), her şeyi kalbimize ve âmellerimize göre nasip ve ihsan eder. Bu hayır da olur şer de!

*14.) Nefsin aklından üstün gelirse; akıldan yoksun ve aciz kalırsın.

*15.) Bir insanda hased (kıskançlık) ve aşırı dünya malı sevgisi varsa; içine kurt düşmüş bir elma gibi içini kemirir, çürütür ve hayatnını karartır.

*16.) Allah (cc), katında en makbul ibadet, şekilcilikten uzak ihlas ve tevekkülle gizlice hatta tenha yerlerde dostça yapılan dûa ve zikirlerdir. Çünkü gizlilikte; asla insanları kandırmaca ve suistimal olmaz.

*17.) Sakın kimseyi hakir görüp horlama; sen günün her anı ibadetle meşgul olsan da, belki onun en küçük ameli bile senden daha hayırlıdır.

*18.) Tüm yanlışların kaynağı; körü körüne doğru bildiğimiz yanlışlarda ısrarcı olmamızdır.

*19.) Hakk'a hakkıyla hizmet edenin, hizmeti karşılıksız kalmaz.

*20.) Dünyadaki en faziletli âmellerin (azığın); helâl kazanç, güzel ahlak, tatlı dil, güleryüz ve elinden geliyorsa faydalı ilim sahibi olmak...

*21.) Allah'ım, senin sonsuz ilmine akıl, sır ermez; nice hayır gördüklerimizde binlerce şer, nice şer gördüklerimizde de binlerce hayırlar gizlidir. Birinden ötekine çeviren, daraltan genişleten ancak sensin ya Rabb!

*22.) Marifet, çok konuşamakta değil, az ve öz konuşarak çok şeyler anlatabilmektedir.

*23.) Ancak kendi kusurlarını göremeyenler, başkalarının kusurlarını görmeyi bir meziyet sayar.

*24.) İslamiyetin doğuşu ve yayılma dönemindeki alimler, Hakk'tan ve haklıdan yana çalışır ve ilim öğretirlerdi. Zamane alimleri ahiri şer hükmüne uyarak güçlüden, haksızlıktan ve kasasından yana çalışıp ilim üretir oldular.

*25.) Her kim olursa olsun, başkalarının zaaflarıyla kendilerine fırsat ve imkan sağlayarak, bunu maddi çıkara dönüştürürse Allah (cc), o kimselere ahirette rahmet nazarıyla bakmaz.

*26.) Ey zalim! Sen ne kadar zalim olursan ol, zalimliğin ve zulmün cürmün kadardır. Ama unutmaki seni de beni de yaratanın zûlmü çok çetin ve süreklidir. Çünkü, zulüm Allah (cc), katında lanetliler arasındadır.

*27.) Erdemli ve kâmil insan olmanın en güzel alameti; güzel ahlaktır.

*28.) Kendi özbenliğini şekillendiremezsen, seni başkaları şekillendirir.

*29.) İnsan güdülecek varlık değil, eğitilecek varlıktır. İlmin ışığından yürüyemezsen, karanlık eşiklere kul olursun.

*30.) Ot yalnız kendi kökünün üstünde hayat bulur ve aslına çeker. İnsan da öyledir; kimisi firavun, kimisi insan-ı kâmil.

*31.) Bilgisiz ve basiretsiz kimselerin sesi bir davul kadar gür çıkar, uzaktan çok hoş gelir ama yaklaştıkça sizi gürültüye boğar.

*32.) Firavunlar tarlayı ayrık otu gibi sarmışlar; hem suyumuzu, hem güneşimizi gaspedip dururlar.

*33.) Soysuz firavunlar zulnetmettikçe lanetlenir, mazlumlar günahlarından arınırlar...

*34.) Allah bir kulunu yoldan çıkardıkça o kimse şeytana ve nefsine uyup, kendisini ilahlaşırır.

*35.) Yalnız Allah (cc)'den korkmayanlar nefsine ve şeytana kulluk ederler ki bunlar; kafirler, firavunlar ve zalimlerdir. Hakk'ın rahmet ve merhamet nazarından mahrum kalacak olanlar da gene bunlardır.

*36.) Herkes Allah'ı sevdiğini söyler. Gerçekte öyle midir? Ölmeden önce, Allah'ın huzurunda ne kadar ölebilirseniz işte o kadar!..

*37.) Hakiki Allah dostu kimseler onlardır ki, yaptığı bütün işlerinde yalnızca O'nun rızasını gözeterek güzel âmeller işleyen kâmil insanlardır.

*38.) Allah'ım her nefes sonsuz ilmin, sırların ve eşsiz dostluğun için Sana sığınıyor, her nefes ve her zerre yokoluşumda ruhunmun semaya yükselişini hissediyorum. Bu ne tarifsiz bir huzur, bu ne güzel bir yokoluş...

*39.) Yağmur rahmettir; nasıl ki hem temizliyor hem de hayat veriyorsa, bir de sırrına eremedigimiz o sonsuz hikmet, keramet ve rahmetlerle dolu gerçek hayattaki Cennet'ül Kübra'yı düşünün...

*40.) Yüce KURÂN'ı iki türlü okursunuz; ya sadece yüzünden okuyup hatmederek ezberlersiniz. Ya da Kurân'daki sırra (hikmetli mânâ) mazhar olursunuz. Allah (cc)'ün emir buyurduğu ikincisidir.

*41.) Edemli ve faydalı insan; bilmediklerini araştırıp ögrenen ve öğrendiklerini başkalarıyla paylaşıp öğretendir.

*42.) İlim insanın karanlık dünyasına doğan bir güneş gibidir.

*43.) Firavun kimseler onlardır ki; Allah'ın her türlü emir ve hükümlerini yok sayan ve O'na muhalefet edenlerdir. Onlar zulmederek, kul ve yetim hakkı yiyerek, kendi nefsi ve dünyevi ihtirasları uğruna, her türlü kötülüğü, adam öldürtmeyi, fitne, fesat, hased ve nifak çıkarmayı severler.

*44.) Günümüzde Allah ile Kurân, din ile iman, doğru ile yalan, çirkin ile güzel, hak ile haksız, çıkarcılar tarafından o kadar mana kargaşasıyla toz duman edilmiştirki, millet gerçekte neye itimat edeceğini bilemez hale getirilmiştir.

*45.) İyi günlerinizde de kötü gunlerinizde de her nefes yüce Rabbi'nizi anın ve şükredin. Çünkü iyi günü de kötü günü de veren şüphesiz O'dur.

*46.) En çaresiz ve en yalnız kaldığınız anlarda bile sakın çaresizliğe düşmeyin. Asla yalnız değilsiniz. Rabbi'niz var; O ne güzel bir dost ve ne güzel bir yardımcıdır.

*47.) Sevgi ile yumuşamayan kalp, ancak zalimlerin kalbidir.

*48.) O çıkarcılar; zalimler ve firavunlar, kendi çıkarlarına olan her şeyi Hakk ve doğru gibi gösterirler ve gerçekleri ise gizlerler.

*49.) Zalimler ve firavunlar için biz olgusu yoktur, yalnız benlik ve bencillik vardır. Kendi çıkarları herkesin ve her şeyin (tüm değerlerin) üstündedir.

*50.) Hakk yolu; sadece Allah rızasını gözerek, ilmini öğrenme ve yayma, iyilik doğruluk, güzelik, sevgi ve barışı telkin etme rüştüdür.

*51.) Sevgi gösterebildiğiniz kadar, sevgiyi hakedersiniz...

*52.) Adalet dağıtanların duygu ve düşünceleri Hakk'tan, haklıdan, doğrudan ve güzelliklerden yana değilse her türlü haksızlık, zûlüm ve fitne kol gezer.

*53.) Hakk için; haklıdan, doğruluktan, güzelliklerden, sevgi ve kardeşlikten yana taraf ol. Cehalete, zulme, talana ve her türlü haksızlığa karşı ya var gücünle ya da fikirlerinle karşı koy. Şüphesiz Hakk, daima haktan ve haklıdan yanadır.

*54.) İnsan her ne yaparsa kendi eliyle yapar; dünyası için olsun ahireti için olsun, dost kazanmak için olsun düşman kazanmak için olsun...

*55.) En iyi dostun da sensin, en kötü düşmanın da sensin. Çünkü her ne yaparsan, ikisi de kendi elinle ve iradenle olur.

*56.) Ölünce iyilikle anılmak istiyorsan, erdemli ve güzel ahlak sahibi ol. Çok az düşmanın ve olabildiğince çok dostun olsun. Elinden geliyorsa ilim öğren, ilim öğret.

*57.) Bir sözle kırılan kalp, belki bin sözle yapılamaz. Söz dalındaki meyve gibidir; olgunlaştıkça tadına doyum olmaz.

*58.) Hatasız kul olmaz; diyerek bunu kendine koz olarak kullanmak hatanın en büyüğüdür.

*59.) Pişmanlık hüsrandır. Bunun iyi tarafindan bakıp, ders çıkartabilene ne mutlu.

*60.) Haysiyet bilmek; halden anlamaktır. İnsanlara hakettiği değeri vermek, hakkı iade etmek, hakkaniyetli ve adil olmanın ölçüsüdür.

*61.) Bazı alim geçinenler günahsız kul olmaz, kul mutlaka günah işlemeli, aksi halde Allah'a şirk koşar, çünkü kusursuz olan bir Allah'tır, diye bu gerçeklerin arkasına sığınarak kendi pisliklerini perdelemek isterler. Bu bir fidne ve günaha teşvik değil de nedir?

*62.) Gerçek alim; Hakk ile batıl olanları birbirinden ayrı tutarak, ilim üreten ve öğreten, karanlıkları ve şer düşünceleri bir güneş gibi aydınlatan erdemli ve kâmil insandır.

*63.) Zulmün dili, dini, ırkı, meshebi ve cinsiyeti yoktur. Zulüm lanetlidir; insana da olsa, hayvana da olsa...

*64.) Sükut ikrardandır, ikrar ise itikat ve tevekküldendir.

*65.) Erdemli ve kâmil insanların rehberi ilim, ilmin faziletiyse hak ve adalettir.

*66.) Allah'ın batîni ilmine nâil olanlar, tüm yaratılmışlara hükmeder.

*67.) Hakk, dilemedikçe rahmet ve merhamet yerde, gökte ve yedi kat arş-ı alâda tecelli etmez.

*68.) Hakk'ı düşünmeden Hakk görülmez, hakla ve adetle davranılamaz ve hakkıyla kulluk edilemez.

*69.) Hayatın amellerinle yoldaştır, hayıra uğruyorsa hayır, şerre uğruyorsa şerden geçer.

*70.) Sana yapılan kötülüğe karşılık vermek nefsindendir. Gönlün Hakk ile olursa nefsine hoşgörü hakim olur.

*71.) Dünya bir rüya gibidir. Ansızın görürsün, ansızın biter.

*72.) Bizler domates salçası yerdik, ketçap mayonez bilmezdik. Salça; katıksız domatesin özü, yemeklerimizin süsü ve baştacıydı. Sonradan kimyasal ve genetik değişiklikler kattılar yiyeceklerimize... Hem yiyeceklerimiz hem de biz doğallığımızı kaybettik.

*73.) Allah (cc) şahidimdir, bu Cuma sabahı rüyamda Hz. Fatıma validemizi gördüm. Hz. Alî'ye yalvarıyordu; "ne olur bu garibi de (yani acz içindeki benden bahsediyordu) alsana yanına" diyordu.

*74.) Besmele; Bismillahirrahmanirrahim, her şeyin anahtarı ve her hayrın başı ve sonudur. Eğer itikat ve Besmele ile ateşe girilse ateş yakmaz, suya girilse boğulmaz.

*75.) Eğer ben yakın eş, dost ve akrabalarıma küsüp darılırsam, bu asla nefsime uyduğum ve çıkarım için değil, canımın yanışıyla alâkalıdır. Çünkü insanın bir yakının iğne batırması, elin sapladığı hançerden daha çetin yaralayıcı ve acı vericidir.

*76.) Allah (cc), ilmini verdiği kimseye öyle ilhamlar lutfederki, dolu bir kab misali dolar taşar, taşdıkçada Hakk aşkıyla mest olur denizler misâli coşar. İçine tarifi imkansız bir aşk ateşi düşer. Onun ateşiyle yanar kavrulur. Gözlerinden akan yaşlar yalnız Hakk içindir. İşte bu yüzdendir ki, o kimseler sırf Allah rızasına çalışır. Dünya, para, mal, mülk bir anlam ifade etmez, gülüp eğlenemez, benlik ve bencillik illetinden arınır. Hakk'a hizmetten gayri bir maksadı ve telaşı yoktur.

*77.) Dün sana hizmet ederdim ey naçar benliğim ve nefsim, artık Rabbim beni senden ve sana zulmetmekten azad eyledi çok şükür. Şimdi benlik ile değil, hiçlik ile Hakk'kın huzurundayım.

*78.) Düşünce ufkun ve görüş açın kadar düşünebilir ve hayata o bakış açısıyla ve ancak o pencereden bakabilirsin.

*79.) Öğrendiğin ilim sende kalıyorsa, başkalarıyla paylaşamıyorsan o ilim olmaktan çıkar. Seninle birlikte yok olur, mezara gider.

*80.) İnsanlar şu iki gerçeği göremezler ya da gözardı ederler. Çok mal ve para kazanma hırsıyla sağlıklarını kaybederler ve gerçek hazine ellerinden gitmiş olur. Bu kez sağlığını kazanmak için para harcarlar ama nafile.

*81.) Dünyayı bir bataklık olarak düşün; ne kadar maddi ağırlığın olursa, o kadar dibe doğru batarsın.

*82.) Şu taşıdığın can ve bedenin sadece sen'lik veya ben'likten ibaret olduğunu mu sanarsın; o ben, sandığın bedeninde bir alem gizlidir.

*83.) Haksızlık; dünyada kötülerin kazanması ve iyilerinse iyi niyetlerinden ötürü susup, seyirci kalmalarıyla alâkalı dengesiz bir düzenin adıdır.

*84.) Cahil insanlar kendilerini bilge bir insan, bilginleri ise kâhin sanırlar.

*85.) İktidarları elinde bulunduranlar, Allah (cc)'ün adaletini temsil ederler. Çünkü tüm toplumun hak ve vebali onların üzerindedir.

*86.) Yüce Allah, insanları hür iradeleriyle yaratmıştır. Kendi aklını kullanamayanları ya şeytan ya da başka insanlar yönetir.

*87.) İnsanlar ucu kendilerine dokunması muhtemel bazı şer durumlardan sıyrılabilmek için, Allah'ın takdiri der geçerler. Size kadermiş gibi sunarlar.

*88.) Hakkının ne oldugunu bilmeyen kimselerden, haklarını aramaları beklenemez.

*89.) Sıkıntısız rahat, tohumsuz mahsûlat olmaz.

*90.) Diline hakim olmak, dünyaya hakim olmaktan farksızdır. Her iki hakimiyetsizlik durumu da sizi dünyaya rezil eder.

*91.) Dostluk ve güzellik bir gül ise, kötülük bir dikendir; sen karşındakinden hangisini bekliyorsan onu sunmalısın.

*92.) Yâ Resulullah (s.a.v), Rabbim'e olan aşkım; sana ve Ehlibeyt'ine olan sevgimin tamamlayıcısıdır. Bir bütünün iki yarısı olan elma gibidir, yarısı Rabb'ime, yarısı da sana ve Ehlibeyt'inedir. Elma ancak dalında bütünken güzeldir, aşkım da öyle...

*93.) Allah (cc), bütün yarattıklarına merhamet hissiyatı vermiştir. Merhamet, tüm canlılarda içgüdüsel ve düşünsel anlamda mevcuttur. Hayvanlar, insanlar gibi akıl ve düşünsel yollarla idrak etme kabiliyetine sahip değildir. İçgüdüsel hareket ederler; analık şefkati en üst seviyededir.

*94.) Hakk yola yürürken farklılıkları değil, ortak değerleri görebilmek esastır. Bu bize hoşgörüyü, sevgiyi, dostluğu, kardeşliği kazandırır ve paylaşımcı olmanın önünü açar.

*95.) Allah (cc)'e dûa ederken benlik ve bencillikten uzak tam bir teslimiyetle O'na yalvarıp, yakarmalıyız. Önce salat, selam, mağfiret edip, isteklerimizi öncelikle benli ifadelerle değil, bizli ifadelerle dile getirmeliyiz; Allah'ım beni affet, beni cennetine koy, şeklinde değil de bizleri ve tüm inananları affet ve cennetine koy demek, duayı bencillik alâmetinden arındırır.

*96.) Gerçek temizlik sırf beden temizliğinden ziyade; ruh ve beden temizliğinden ibarettir!..

*97.) Zalimler ve kötülük edenler unutmamalıdırki, Allah (cc), İblis'e de hesap gününe kadar muhlet vermiştir.

*98.) İlim; güzel âmel için öğrenilir ve öğretilirse paha biçilmez hazinedir. Ne zamanki, çıkar için olursa hiçbir hayrı kalmaz.

*99.) Allah (cc), asla kullarına zulmetmez; ancak biz kulları kendi nefsimize (işlediğimiz âmellerle) zulmederiz.

*100.) Senin kim olduğunu; başkalarından duydukların açıklar. Bu bazen acı olsa da...

*101.) Dardakilere, kimsesiz ve yetimlere yardım ve merhamet etki, Rahman'da o gün, sana yardım etsin.

*102.) Dini esaslar üzerine ve güzel ahlâkla yaşayan kimseler, gerek Hakk katında ve gerekse insanların nazarında kıymetli, güzel bir insandır.

*103.) Özü farklı sözü farklı kimselerin, hem insanlar nazarında hem de Hakk katında yeri yoktur. Er ya da geç gerçek yüzleri ortaya çıkar.

*104.) Allah ilmiyle zengin olup, onu zenginlik vasıtası olarak kullananlar hesaba ilk çekilenler olacaktır.

*105.) Geçmiş zamanlarda önce ben sonra sen vardı; ahiri şer alameti önce ben, sonra ben, hep ben oldu.

*106.) Allah'ım güç ve azametin sonsuzdur. Kimi neye göre cezalandırıp, neye göre mükafatlandıracağını ancak sen bilirsin.

*107.) Kimi insanlar vardır, ayağının ucunu zor görürken; kimi insanlar da vardır ki, akıl ötesi zamandan haberdar olur. Hepsi Allah (cc)'ün lütfuyladır.

*108.) Âmellerin yapacağın ibadetlerinden önce gelir. Çünkü günah ve şirkten arınmamış âmellerle yapılan ibadetler fasıktır.

*109.) Her şeyi ben bilirim diyenden uzak dur, keza o kimse; her şeyi bildiğini sanan cahilin ta kendisidir, zaten hiç öğrenme ihtiyacı da olmaz.

*110.) İnsanoğlu, rızkı / dünya malını verenin Allah (cc), oldugunu idrak edemediğinden onu elde edebilmek için her yolu mübah sayar.

*111.) Şüphesiz bütün kullarının tek yargılama mercii Allah (cc)'tür. Ama zulme, haksıza, hırsıza, arsıza, utanmaza, edep ve haya bilmez yüzsüzlere de söyleyecek çok sözümüz vardır elbet...

*112.) Allah (cc)'e, hakkıyla kul ve dost olmak; kıldan ince, kılıçtan keskindir. Bunların en önemlisi nefsinden ve benliğinden sıyrılmaktır.

*113.) Allah (cc), yarattığı her eşyayı; canlı ve cansız varlıkları (gözle görülen veya görülmeyen varlıklar) kusursuz tasarım ve gizemli bir ölçü içersinde yaratmıştır ki, bu oran sayısal ifade olarak binaltıyüzonsekizdir.

*114.) Yâ Rab, tüm kainattaki yarattıkların şahidim olsunki, sana olan sevgim nefsimden değil, özümdendir. Çünkü bu aciz kulun, Seni cennetin ve cehennemin için değil, bu aciz varlığımı yaratırken özümü mayaladığın ilâhi yaratılış fıtratımda tecelli bulan bir sevgi ile seviyorum. Sen de şahidim ol, yâ Rabb!

*115.) İbadet; günün belli vakitlerinde Allah'ı anmak ve inananları her türlü fenalıktan men etmek için emrolunmuş ilahi yaptırımlardır. Zikir ise bir yaptırım değil, itikadî ve iradi teslimiyettir; her nefes O'nu anmak, ismini tesbih etmektir. Allah (cc), katında en makbul olanı ise, gizli ve tenha yerlerde her nefes O'nun adını zikretmektir.

*116.) Allah (cc) ile en yakın olan ve en çok sohbet eden kimseler Allah dostlarıdır. Allah dostları ise; benlik ve nefsinden arınmış, tam bir teslimiyetle her nefes O'nun adını zikredendir.

*117.) Yalanlar ve kusurlar gerçekler karşısında o kadar hafif kalırlarki, tıpkı saman çöpleri gibi suyun yüzüne çıkarlar, onları gizlemeniz imkansızdır.

*118.) Her sabırsızlıkta, her acele işte, her kuşkulu amelde ve düşünülmeden söylenen her sözde Şeytan (Ïblis-Melûn)'un parmağı vardır.

*119.) Hiç gece ve gündüzden ibret almaz mısınız... Ne gündüz gecenin, ne de gece gündüzün yerine geçemez; zamanı geldikçe yer değiştirirler... İyi gününe güvenerek çok sevinme, kötü gününe üzülerek de isyan etme. Bir halden diğerine döndüren Allah (cc)'tür.

*120.) Ey insanoğlu, insan-ı Kabil ya da insan-ı Kamil olmak senin elinde. Birisi şeytan ve nefsine, öteki ise Rabb'ine kulluk eder.

*121.) Yeryüzünde sakın çok böbürlenerek gezme. Öyleki zerre kadar bir amelinle Arş-ı âlâ'ya yükseltilirken, zerre kadar bir amelinle de yerin yedi kat dibine indirilirsin. Süphesiz Allah (cc)'ün, neye lütuf nazarıyla, neye de günah nazarıyla baktığı ancak kendi takdiriyle olur.

*122.) Cehaletin asıl alameti; çok bilmişliktir!

*123.) Nasihat almayan, bir konuşanı dinlemeyen, yaşanmışlardan ders çıkarmayan, hayata dair doğruları tecrübe edemez...

*124.) Dilinle kırdığın kalbi; elinle tamir edemezsin...

*125.) İnsanın hayatı şöyle özetlenebilir; iyilik, kötülük ve bu ikisinin sebep ve sonuçları...

*126.) Bağında üzümün bolluğuna bakma; bolluk ve bereketi verene bak... Yâ da sen ne kadarını O'nun için verebildiğine bak...

*127.) Yalana bak, yalana bak. İnsandaki bu tamahkar talana bak. Ne kazandığıyla yetinir, ne de kaybettiğiyle Allah'tan yerinir.

*128.) Hayatımız üç günden ibarettir; dün köyde doğdum... Kentte; Ankara'da büyüdüm... Marmaris'te yaşadım... Bugünse Manavgat'tayım. Yarınımı ise yalnız Allah (cc), bilir. İşte göçebe bir hayatın özeti...

*129.) Doyana kadar yersen; doyasıya yaşayamazsın...

*130.) Eleyen seçer; Hakk Teâla, her şeyi kusursuz yarattığı gibi iriyi inceden, iyiyi kötüden kusursuzca ayıran da O'dur...

*131.) Mutluluğun sırrı; herkesin göremyeceği kadar küçük ve önemsiz görülen şeylerde gizlidir.

*132.) Hayata dair zor olan şey yoktur; yalnızca insana bilmedikleri zor gelir. Zoru başarmaksa azimle öğrenmekten geçer.

*133.) Hiçbir mutluluk ve huzur; o ilahi Hakk aşkından başkasında yoktur. Buna muktedir hiçbir değerli söz yoktur ki, Hakk aşkını ifade etmeye kâfi gelsin. Ancak yaşanılır...

*134.) Allah (cc) katında hiç'liktir; Hakk aşkı...

*135.) Allah (cc), şöyle buyurmuştur ve asla vaadinden dönmeyendir; asıl münafık, hain, cimri, açgözlü ve günahkarlar onlardır ki, benim adımı, benim ilmimi ve benim dinimi bir zenginlik aracı olarak kullanan alimler ve sapmış kullarımdır ve andolsunki ilk hesaba çekeceklerim de gene onlar olcaklardır...

*136.) Sevmek; sevindirmenin diğer adıdır. O halde Allah (cc)'e olan sevginiz, O'nu ne kadar sevindirdiğinize bağlıdır. O'nun adını zikretmek ve rızası için iyilik yapmak Allah (cc)'ü en çok sevindiren âmellerdir.

*137.) Allah (cc)'ün rızası için yapılan sevaplar ve iyiliklerin derecesi, kendi ihtiyaçlarından fedakarlık ederek verebildiğin şeylerde daha yüksek dereceli ve kıymetlidir.

*138.) Hakk nazarında veren el, alan elden üstündür. Size gelen dilenciyi geri çevirmeyin. Verdikleriniz, günahları arındırır, musibetleri defeder.

*139.) Hakkıyla inananlar için; yaralar vucudu, dertler ve hastalıklar ise günahları temizler.

*140.) Dünyevi çıkarları uğruna din dışı fidne ve fesat yaratmak ve yaymak bidat'çılıktır. Buna inanmak, bunu ortaya atmak gibi günahtır. Kişi münafık hatta kafir olur.

*141.) Allah (cc) şöyle emrediyor; ya erdemli ve güzel ahlak sahibi ol, ya iyilik ve hayır işler peşinde koş ya da ilim öğren, ilim öğret ve aydınlat...

*142.) Dünya pencere ve tencereden ibarettir. Her ikisinin de aşırısı insanı helâk eder. Penceresi sahte güzelliğini, tenceresi de dünya malını temsil eder.

*143.) Haram lokma yiyenlerin; kul ve yetim hakkıyla sefa sürenlerin boğazlarında kanlı çıbanlar çıksın...

*144.) Kurt ulusu'ndan gördüğünü yapar; geçmişi temiz olanın, hırsızlık, haksızlık, zûlüm, kul ve yetim hakkı yemesi gece ile gündüz kadar aykırıdır...

*145.) Karpuzun sırf tadıyla ilgilenen, çekirdeğinin dizilişindeki sırrına eremez...

*146.) Süngü kınından çıkmadan evvel zararsızdır; söz de öyle... Ağzından çıkmadan önce öyle bir pişirki, tadına doyum olmasın...

*147.) Armut da elma gibi tatlıdır. Ama asla biri diğerinin yerini alamaz... Tıpkı iyi dostlar gibi, her iyi dost da gerçek dostun yerini alamaz...

*148.) Bulutlar, ay ve güneşi ne kadar perdelese de bir müddet sonra açığa çıkarlar; gerçekler de öyledir.

*149.) Gün geceyi devirir, gece de günü... Hayat da öyle devreder; bir canlı ölür, bir canlı doğar...

*150.) Taşı, sadece taş olarak görürsek; taştan bir farkımız kalmaz... Yaratılan her varlıkta çok sırlar ve çok ibretler vardır.

*151.) Düşünebiliyorsan insansın; her şeyi idrak ederek doğruları bulursun...

*152.) Dünya üç günlüktür ve en önemlisi üçüncü gündür; geç kalmadan yaşadıklarınızı sorgulayıp, kar ve zararı hesap etme günüdür...

*153.) Dünya dışı süslenip, şişirilmiş bir balon gibidir; tüm güzellikler fani ve aldatmacadır. Bu süslü balon, ne yazıkki insan ölürken patlatılır...

*154.) Çok yalan söz söylemek, çok riyaya dalmak, çok iftira etmek, çok ikiyüzlülük etmek, çok dedikodu etmek, çok fidne fesad etmek, çok bitat'çılık etmek, çok şirke bulaşmak, çok Allah'a ve Kurân'a muhalefet etmek, çok böbürlenmek, çok mağrurlanmak, çok övünmek, çok zulmetmek, çok kul hakkı ve haram yemek, pek çok mazlumun ve yetimin hakkını gaspederek zevki sefa sürmek, çok dünya malına tamah etmek insanı helâk eder, dinden uzaklaştırır; bu amelleri işleyenler, münafık ve kafir ehlinden olur...

*155.) Tek bir öğün bile ağzından haram lokma geçenin kırk gün DÛASI kabul görmez.

*156.) Güzel ahlâk sahibi ve güleryüzlü olmak en güzel fazilet ve sadakalardandır.

*157.) Boşa geçen bir ömür, faydasızca yerinde duran taşa benzer...

*158.) Herbir günü öncekinden farklı ve faydalı geçen bir ömür, Hakk'ın paha biçilmez lutuflarına erer.

*159.) Gafil olup dünya derdine dalanın, derdi dağlar kadar büyür, altında ezilir.

*160.) Bir günlük haramsız geçen öğün, bin günlük güzel amele bedeldir.

*161.) Haram midene akıtılan katran gibidir. Dünyada mideni, ahitirette bedenini yakar...

*162.) Gün ömrü kovalar, Azrail (as)'da seni... Bu kaçışın ilelebet olmaz. Belki bir adım, belki bin adım sonra ensende olur. Aslında her kaçışın bir nimet, bir fırsattır sana, anlasana...

*163.) Her uyandığın güne şükrediyorsan, bu Allah'a yakınlığındandır. Lutfeyler, yeni fırsatlar sunar sana, boş çevirmez kapısından...

*164.) Güzel yaşamak; tüm nefsâni tadları hayasızca yaşamak değil, nefsine mâni olabilmektir.

*165.) Kötülük etmek; hayasızlıktandır. Hayasızlık ise zayıf imandandır.

*166.) Zayıf iman, duvarın nemi gibidir. İnsanı içten içten çökertir...

*167.) Gamsız hayat olmaz; hayatta herşeyin bir sebebi ve bedeli vardır...

*168.) Başıboş sebepsizce yaşadığını düşünmek; koruyup, gözeteni inkardan başka nedir...

*169.) Dünyalıklar doyumsuzdur; tadına ve zevkine kananları hep yakar...

*170.) Sivrisineğin derdi seni rahatsız etmek değil, rızıklanmaktır...

*171.) İnce düşünmek; kıldan ince ve kılıçtan keskin bir yola girmenin başlangıç noktasıdır...

*172.) İlim düşünmektir; doğruları görmeye rehberlik eder...

*173.) Bin yalan yanlış, bir doğruyu yokedemez... Yalanlar karanlık gibidir, güneşe gebedir...

*174.) Kötü söz ve küfür insanı, dinden uzaklaştırır. Güzel söz ve amel insanı dinle bütünleştirir.

*175.) Hakk'a hakkıyla kul olmak; kıldan ince, kılıçtan keskindir...

*176.) Kur'an-ı manalarıyla anlayıp, ruhuyla özümseyerek bir kez okumak, anlamayarak bin kez okumaktan daha hayırlıdır.

*177.) Kurt avlanmak için nasılki sisli ortamları severse, kötülük ve fitne de karanlığı ve cehaleti sever... Herikisi de avını karanlığın ve sisin kuytu ve sinsi ortamında çok rahat yakalar...

*178.) Bir şeyi sevmek ya da ona inanmak, ancak onu çok iyi bilmek ve tanımakla olur...

*179.) İnsanın düşünce süzgeci tıpkı bir kalbur ve elek gibidir; ne kadar sık ve itinalı elerse, o kadar faydalı düşünce mahsulü elde eder...

*180.) Düşünemeyen insan, mahluklaşır; insan olma kutsiyetini kaybeder.

*181.) Düşünebilme olgusu, ilmin hammaddesidir. İlim ancak düşünebilen insanların işidir...

*182.) İlim olan yerde karanlık ve cehalet barınamaz...

*183.) Şeytan karanlık ve cehaleti sever; Hakk ve ilmin karşısındadır. O halde ilimden uzak olmak; Hakk'tan uzak. şeytana ise yakın olmaktır...

*184.) İnsan bilmediklerinden mesul sayılmaz; ama düşünebilen bir insan için bilmemek ve öğrenmemek ne büyük bir ayıptır.

*185.) İnsanların gözünde üstünlük parayla, malla ölçülür. Allah (cc) katında üstünlük ise takva ile olur.

*186.) İnsan önce kendini düzeltmeliki, ondan görenler ilham alıp belki düzelebilirler...

*187.) Allah (cc), körün gözünü dünyaya perdelemişse, mükafatı şüphesiz cennettir. Takva'lı yatalak hastalar, fakir fukaralar, kimsesiz yetimler de masum sayılırlar. Allah (cc)'ün adaleti sonsuzdur ve eşittir...

*188.) Evini ziyaret eden karıncalar rızkından sadaka ve fitre alırlar. Sakın onlara kötü davranma...

*189.) Hiç düşündünüz mü sabahın erken saatlerinde kuşların cıvıl cıvıl ötüşünü; Allah (cc)'ü zikrederek rızık isterler...

*190.) En uzun ömürlü canlı türü kaplumbağalardır. Allah (cc) en şiddetli darbelere karşı onları muhafaza etmiştir. Dilediğini dilediği kadar yaşatan ve koruyan da O'dur.

*191.) Cenneti bir saniyelik görmüş olsaydınız yaşamayı, cehennemi bir saniyelik görmüş olsaydınız dünyayı lanetlerdiniz...

*192.) Dünya kimine göre bir saltanat, kimine göre bir imtihandır. Birisi dünya gözüyle, birisi iman gözüyle bakar...

*193.) Temizlik sadece bedenen arınmaktan ibaret değildir; su bedeni, güzel ahlâk ve âmeller de ruhu temizler...

*194.) Kuyu ne kadar derin olura, suyu da o kadar serindir, içtikçe ferahlık verir. Alim insan da öyledir; ne kadar derin düşünceli olursa, onu dinleyenlere aydınlık, ferahlık ve huzur verir...

*195.) Su akacağı yönü iyi bilir; kamil insan da öyledir. Gideceği yolu ve yönü bellidir; Hakk yolu...

*196.) Sen kim oldugunu bilmesen de; başkaları zaten seni senden daha iyi bilir.

*197.) En aşağı küçüklük; kendini büyük görme ego'sudur...

*198.) Mum yandığı bölgeyi, gerçek alimlerse güneş gibi dünyayı aydınlatır...

*199.) Heves geçip giden gölge gibidir, hep izini sürer. Senle birlikte yokolur. Kalıcı olan güzel âmellerdir.

*200.) Yediğin ve içtiğin için şükret. Aynı şükrü sağlıklı şekilde zahmetsizce vücudundan çıkarabildiğine de et...

*201.) Dünün muhasebesini yapmayan, yarının bilançosunu çıkaramaz...

*202.) Gözün her gördüğü güzelliklere aldanma; gözüne perdelenen çirkinlikleri yoksayma...

*203.) İnanmak; gönül işidir tevekkülle olur, kimseyi iman etmeye zorlayamazsınız. Sadece yol gösterebilirsiniz.

*204.) Bir darı tohumunda bile inanmak için çok ibretler vardır. Bir tanesinden onlarca başak, yüzlerce tane oluşur...

*205.) Zikir en kuvvetli zırhtır; zikri unutan her canlı, başka canlılara yem olur...

*206.) Her canlının yaratılışında zikir vardır ama takva şarttır. İnançsız insan da aslında farkında olmadan her nefes alıp verişte "Hu" diye zikreder ki, Allah'ın Zaatını temsil eder...

*207.) Güneşiyle gündüzleri, ay ile geceleri aydınlatan mucize, gene güneş ile denizi buluşturup, bulutları, yağmurları oluşturan, tüm doğayı canlı, diri ve hayatta tutan o mucizevi ilahi güç yalnız Allah (cc)'e aittir.

*208.) Rüzgarın kaldıramadığını fırtına, fırtınanın kaldıramadıgını kasırga, kasırganın kaldıramadığını hortum kaldırır. Neyi nerede tutacağını ve ne zaman kaldıracağını Allah (cc)'ten başkası bilemez...

*209.) Yaratılışımızın ta başında en değerli hazinerle donatmıştır bizi yüce Allah (cc); mucizevi, bir beden, akıl, düşünebilme kabiliyeti ve sağlık...

*210.) Allah (cc), biz kullarına güzel nurunu; güzellik, güzel ahlâk ve akılcı düşünme bilinci olarak yansıtır. Güzellik görecelidir ama güzel ahlâk ve akılcı düşünme en büyük nimettir.

*211.) Fark; eksik, fazla, iyi, kötü, ayrıcalık veya üstünlüktür. Allah (cc) katında farklılık, ayrıcalık ve üstünlük takva ve tevekkül derecesiyle olur.

*212.) Meylin ne'de ise; gönlün ondadır. Her an onu anar, onunla yaşarsın... Hele bir de bu aşk Allah (cc) ise ne büyük nimet.

*213.) Her haline şükretmeyenin, başı halden hale düşer.

*214.) Bana ve malıma bir zarar gelmez deme, verenin ne zaman alacağı belli olmaz.

*215.) Büyük konuşmanın bedeli de büyük olur, ya insanların gözünde küçülürsün, ya Hakk'ın nazarında hiç olursun.

*216.) Düşersen dostun olmaz, tek sevenin bile kalmaz...

*217.) Varlığında sel olanlar, darlığında yel olurlar...

*218.) Gülersen yoldaşa, yol bitmeden aynısı gelir başa...

*219.) Yolda ve darda bırakandan ne yoldaş ne gardaş olur.

*220.) Meyvenin suyu içilir, çekirdeği seçilir; bilinmezki asıl şifa özündedir...

*211.) Çok az da olsa birşeyler yapmak, hiçbirşey yapmamaktan daha iyidir; belki elinden gelen odur, ayıplama...

*222.) Sütün ak olması özündendir; yoğurt da yapsan, peynir de yapsan değişmez hep aynıdır...

*223.) Kul kulluğunu bilirse, Hakk'tan başka hükümdara boyun eğmez.

*224.) Yalanı çok olanın, yılana benzer dostluğu..

*225.) Baharın ezeli, güzün gazeli güzeldir...

*226.) Aşılamadık dağ olmaz, dumanı yoksa...

*227.) Gül güzelliğini gündüzden, insan güzelliğini perhizden alır...

*228.) İlâhi sevgi; aşk ve hasret ateşi yüreğinde yanarak büyüyen bir alevtopu misali koralevdir. Seni sarar sarmalar, O'na kavuşmaktır tek dileğin...

*229.) O'dur Hakk'ın habibi, nebiler nebisi, resuller resulü, seyyidler seyyidi, insanlığın en üstünü, seçilmişi... Yolu guzel, izi güzel, sözü güzel, yüzü güzel, omzunda nübüvvet nişanesi, başında nurdandır tacı; Muhammed Mustafa (sav) ile Ehlibeyt'idir tüm paslı gönüllerin ilacı, nöbetlerin en şereflisi, Ehlibettir havzı kevser'in bekçisi... O'nun hürmetiyle kurtulacaktır, şefaatleriyle şereflenebilen insanlık... Hakk'ın vaadi, Muhammed Mustafa (sav)'in ahdi vuku bulacaktır o gün, herkes susacak, tek Allah (cc) konuşacak, bir de elçisi...

*230.) Dağ başından duman, insan başından aman eksik olmaz. Dağ dumanıyla, insan ise şükür ve takvasıyla yücelir...

*231.) Işık hüzmesi geçebildiği en ince delikten bile karanlığı aydınlatır. Hakk dostu kimseler de birer ışık hüzmesidir. Gittiği ve vardığı yerlere nur saçarlar...

*232.) Davulun tam tam sesi gür çıkar, içinin boş oluşundandır; insanın çok konuşanı da öyledir...

*233.) Hiç dolu kab ile boş kab bir olur mu? İçi dolu olanın bir ağırlığı olur. Alîm ve bilge insan da öyledir...

*234.) Kahinler ahkam keser; ama kainatta yalnızca Allah'ın takdiri, kol kanat gezer...

*235.) Doğru olmak, doğru söylemek, tüm kötülüklere set çekmektir.

*236.) Yalanın ömrü yarım gündür; o da karanlıklardır. Sabahları güneşle günyüzüne çıkar...

*237.) Hikmet-i Hüda kime verilmişse; o en üstün hazineye kavuşmuştur.

*238.) Hükmüne galip gelinemez yüce azamet, yalnızca Hüda'dandır.

*239.) Karanlık kabrinin üstünde otlar biteceği günler gelmeden, Hakk'a kul oldugunu hatırla, ona göre haraket et...

*240.) Hakk'kı Hakk'ça bilenlerden olursan, Hakk'da sana hakettiğinden fazlasını lutfeyler.

*241.) Sabır, şükür, zikir seni Allah'a yaklaştırır, asilik ve isyanlarsa O'ndan uzaklaşırır.

*242.) Sabır, şükür, zikir Allah'ın imtihanında başarının en güzel anahtarıdır. O anahtar ki, sonsuz lütuf ve güzellik kapısını açandır.

*243.) Komşuluk hakkını kolla ki, Allah da seni her iki cihanda kollasın.

*244.) Hakların en üstünü ve affedilmeyeni kul ve yetim hakkı; Hakk'kın huzurunda hesabın bunlardan ibaret olmasın.

*245.) Yemek yerken her lokmasında şükret; lokmasız kalan insanları düşün, Allah'tan onlara rızık dile. Bu rızkını ve sadakanı artırır.

*246.) Gaflete kapılıp rızkını Allah'ın kullarından isteme; ömrün kullara, kul köle olmakla geçer.

*247.) Saltanat için Sultana yanaşma, insanın gözünde has olsan da, Allah'ın nazarında nas olamazsın.

*248.) Çoban kavalı neylesin; önünde sürüsü olmayınca...

*249.) Meyvenin hası ağacın süsüdür; insanın hası da toplumun süsüdür...

*250.) Ya dönülemeyecek söz verme, ya da sözüne sadık ol yozuverme.

*251.) Sırrına sahip çıkamazsan, sırtına yük olur.

*252.) Değirmenin taşı döndükçe buğday un olur; insanın başı aşkla döndükçe Hakk'a yakın kul olur...

*253.) İnsanın kemale ermesi, meyvenin olgunlaşıp, yetmesine benzer; çok meşakkatli ve uzunca bir yol almak gerekir...

*254.) Atalarınızın geçmişini kendinize övünç ve teselli vesilesi yapmayın; Hakk'ça mı değil mi yalnız ona bakın. Sizi kurtaracak olan, yalnız kendi güzel âmelleriniz olacaktır.

*255.) Elmayı soymak adettendir; halbuki bütün güzelliği kabuğundadır.

*256.) Tarla nadasla, insan ihlasla hayırlı ve bereketli olur.

*257.) Takva, başına ve bedenine geçirilmiş ilâhi bir zırhtır. Seni görünen, görünmeyen her türlü şer ve beladan korur.

*258.) Düzen olmayan kapıdan dirlik giremez...

*259.) Önce insan ol, sonra ne olmak istiyorsan onu... İnsan olmak herşeyin başıdır...

*260.) Darlığı görmeyen, varlığın, hasta olmayansa sağlığın kıymetini bilemez.

*261.) Dünyada en büyük ve en ağır günahlardan biri de yalan yere iftira atmak, dedikodu etmek, nifak ve bozgunculuk çıkarmaktır.

*262.) Dünyada yükü en ağır olanın, ahirette yükü en hafif olandır. Dünyada yükü en hafif olanın, ahirette yükü en ağır olandır...

*263.) Çekilen çileler çayın demine benzer; çay demini, insan gamını özüne çektikçe olgunlaşır.

*264.) Sadakat sevginin baştacıdır. Sadakatsiz sevgi olmaz...

*265.) Hırs nefistendir; hırsını yenemeyen nefsinin ve şeytanın esiri olur.

*266.) Bin düşün bir söyleki, sürçi lisanın az olsun...

*267.) Bal tutan parmağını yalar diyerek, her türlü haramı meşru kılanların vay haline; onların yüzleri ahirette kömür karasıdır...

*268.) Onurlu olmak haysiyet ve şerefini kurtarmaktır. Haysiyet ve şerefse en büyük erdemdir.

*269.) Koyun düzden, keçi bayırdan yanadır. İnsan da öyledir; kimi şerden, kimi hayırdan yanadır...

*270.) Yüzü utananın, özünde edep ve haya vardır.

*271.) Allah (cc)'e hakkıyla kul olabilmek, mertebelerin en yücesidir.

*272.) İnsanın sözü; özünü ele verir...

*273.) Duman ateşin sebebidir. Ateş ise cehennemin... Su yaşam ve güzelliklerin sebebidir. Yaşam ve güzelliklerse cennetin sebebidir...

*274.) Kimi der, her nefes Hakk'ı anmak için Rabbena, kimi der, nefsimin esiriyim, Rabbena hep bana...

*275.) Suyun berraklıgı dibini, insanın berraklığı içini gösterir.

*276.) Hayattaki tek telaşım; Allah rızası'dır.Her ne düşnüyorsam ve yapmak istiyorsam, hepsinde yalnız senin rızanı ararım yâ Rabb!...

*277.) Bir insanda şu ikisi varsa ondan korkma, edep ve haya... Edep; kullara karşı hal ve hareketlerini terbiye ve utanç ölçülerinde düzeltmektir. Haya ise; bütün hal ve hareketini Allah (cc)'ün gördünü bilip, O'ndan korkup, sakınmaktır.

*278.) Dünyada sahip olduğum iki büyük zenginliğim var; sağlık ve huzur... Maddi zenginliğe ulaşanlar bunlardan mahrum kalır.

*279.) Yatarken veya otururken dua eder haldeyseniz, dizlerinizden itibaren toparlanmanız sizin Allah'tan edep ve haya ettiğinizi ve samimiyetinizi gösterir.

*280.) Gözhakkı da kulhakkının eşidir; Hakk nazarında aynı muameleye tabidir. Sende olanı, olmayanla paylaşmıyorsan gözhakkı gasbı işlersin.

*281.) Allah (cc), Rahman'iyetinin bir tecellisi olarak, inanan inanmayan tüm kullarına, sonsuz ve ücretsiz rızıklar, nimetler sunar, bunun için tek istediği şükürdür. Ücretiyle aldıkların için, satıcıya nezaketen teşekkür ettiğin halde, aynı nezaketi neden Allah'a çok az yaparsın.

*282.) Ahirette cehennem ateşinizi söndürecek tek şey; tevbe ve haya ile dökülen gözyaşlsrıdır.

*283.) Allah'ım, katında bir nokta kadar değeri olmayan bu aciz kulunun, Sana olan sevgisi bir kainatı kuşatacak kadar sonsuzdur.

*284.) Rabbimden en büyük dünya arzum o ki, ahiret alemine göçüp, huzura varmadan evvel, gayb akemi sırrına mazhar olup kırklar meclisinde cemetmek.

*285.) Sırrı Hakikate Ermek; kırklarla cemetmek'ten geçer.

*286.) Nefsinden sıyrılmadan, hakkıyla Allah'a kulluk edemezsin.

*287.) Nefis, insanın Şeytan'a teslimiyetinin neticesinde hüküm sürer. Nefsin öldüğünde ise; kabre girmeden yani ölmeden önce ölmüş sayılırsın ve işte o zaman Hakk sırrına erer ve hiçliğini idrak edersin. İşte Hakk'a hakkıyla kulluk burada başlar...

*288.) Nefis ve kulluk yanyana olmaz; hangisi sende bulunuyorsa, öteki seni terkeder.

*289.) Allah (cc), yüce Kuran'da benden korkun derken; nefsinize ve Şeytan'a uyup, her türlü fenalıktan sakınmamız için biz kullarını uyarmaktadır. Her yaptığızdan sorulacaksınız, başıboş halde yaratılmadınız derken de; bizi kulluk etmemiz konusunda uyarmaktadır. Allah sonsuz rahmet ve keramet sahibidir. O çok şefkatlidir ve asla kullarına merhametsiz ve adaketsiz davranmaz...

*290.) Allah'a hakkıyla kulluk etmek; ölmeden ölmek, nefsini yenmektir...

*291.) Nefis; insanın manevi alemine Şeytanı ve tüm kötülükleri kırmızı halıyla davet eden sinsi bir düşman gibidir.

*292.) Sen insanların kusurlarını ne kadar örtersen, Allah (cc) de senin kusurlarını misliyle örter ve affeder.

*293.) Yolunuz Şeytan'ın yoluysa; akibetiniz de onun yanı olur.

*294.) Senden birisini sorarlarsa ya iyiliğini söyle ya da ben bilmem, Allah nasıl biliyorsa öyledir de. Takdir ve hüküm yalnız Allah'a aittir.

*295.) Rüyalarınız Rahmani ve Şeytani olabilir. Rahmani olanlar hayatınızla ilgili bazı işaretler verebilir. Ama falcılık, büyücülük ve bunlara itimat ve itikad etmek Allah'a şirktir ve günahtır.

*296.) Yalancı şahitlikleriniz ve iftiralarınız ahirette bir lanet halkası gibi boyunlarınızda asılı olur ve kendinizi belli edersiniz. Cezası da çok çetin olur.

*297.) Dünyevi çıkarları için her türlü yalan ve hileyi mübah sayarak Allah'ı ve dini değerleri kullanan munafıklara çok çetin bir ateş ve ızdırap kaçınılmazdır.

*298.) Sen kendini bilirsen, seni başkakarı tarif edemez. Çünkü söyleyecek sözleri kalmaz.

*299.) En güzel ve en hayırlı mertebe; güzel ahlaktır. Hakk katında tüm dereceler onunla kazanılır.

*300.) Rüzgar sıcağı serinlettiği gibi, güzel ahlak da insana huzur verir ahiret atesini serinletir.

*301.) Güneş dünyayı, ayı ve yıldızları aydınlattıgı gibi, Allah'ın nuru da dünyada ruh alemimizi, ahirette ise kabir ve ahiret alemimizi aydınlatır. O'nun nuru tüm semaları kuşatır.

*302.) Azdan bir şey olmaz diye diye; el harama, dil yalana alışır... Sonra nefsine kul olursun.

*303.) Evrendeki tüm varlıklar belli bir düzen ve nizam içinde dönerek aşka gelip, Allah'a zikrederler; dünya ve içindekiler de öyle; kimi Kabe'yi tavaf eder, kimi semâh döner, kimi de semâ Mevlâna gibi...

*304.) Ağzımda laf taşımaktansa, dilimle pok taşırım...

*305.) Dedikodu edip, laf taşımak; bir kasırga gibi tehlikelidir. Dostlukları ve aileleri parçalar. Allah katında ise münafıklıktır ki, kafirlikten bin beterdir.

*306.) Gösteriş olsun diye Allah'a ibadet ve hayır işliyorsan, hiç yapma ondan daha hayırlıdır. Bu bir münafıklıktır.

*307.) İnsan ne kadar çok öğrenirse; o kadar çok bilmediğini anlar, ilmin sınırı yoktur...

*308.) Öğrenmek; daracık dünyana sosuz ufuklar açar... Bambaşka insan olursun, kendini tanıyamazsın.

*309.) Hiçbir nesne yoktur ki, yerinde hareketsiz kalarak zerre kadar fayda versin...

*310.) Faydalı olmak; güç ve emeğin ortak irade neticesidir.

*311.) Ne güzelsin Allah'ım! Ne güzelsin yâ Rabb'im! Ne güzelsin yüce Mevlâm! Tüm güzelliklerine Maşallah! Sonsuz güzelliklerine ve nimetlerine sonsuz şükürler olsun.
O sonsuz güzelliklerinle bizleri de nurlandırır ve lütuflandırırsın İnşallah. Tüm yarattıkların en evvelinden en ahirine dek, adını ve güzelliğini zikretseler, gene de anlatılmaz o eşsiz güzelliklerin, yâ Rabb!...

*312.) İlmin nimetlerinden faydalanarak, kendime yeni bilgiler kazandırdıkça, aslında hiçbirşey bilmediğimi anlıyorum...

*313.) İlim bir derya ise; insan sadece bir damladır...

*314.) Allah'tan her nefes haya ederim, öyle ki; yatarken uyumadan evvel asla ayaklarımı boylu boyunca uzatamam. Dizlerimden itibaren toparlanır dua ederek uyurum...

*315.) Allah'tan haya etmek; her nefes, her hal ve hareketinin Allah tarafından izlendiğini bilerek, huşu içinde olmaktır...

*316.) Allah'ım, bir ayna nasıl ki, güneşin ışığını yansıtıyorsa, bu aciz kulun da Sen'den aldığı, nuru, sevgiyi ve aşk-ı muhabbeti başta Habib'in ve ehlibeyti olmak üzere enbiyalar, evliyalar, melekler, tüm Hakk dostları ve tüm kullarınla paylaşmaktadır bu acizin.

*317.) Hep kendi doğrularının, doğru olduğunu sanan, gerçek doğruları görmekten acizdir...

*318.) Allah'ım, hem Vallahi hem Billahi Senin habibin olan Hz. Muhammed (sav)'i ve Ehlibeytini çok seviyorum. Sana olan sevgim ise varlık sebebimdir...

*319.). Anlatmanın en güzel yolu; söylemek değil, yapmaktır...

*320.) Allah (cc), açgözlülere verdikçe verir; öyleki verdikçe istekleri bitmek, tükenmek bilmez. Ama bu malları onlara asla mutluluk getirmez; yapayalızdırlar ve bocaladıkça bocalarlar...

*321.) Allah'ım ben Sana kurban olurum; Habib'ine ve Ehlibeti'ne de... Sonsuz salatu selamlarım, sevgi ve muhabbetlerim onların üzerine olsun. Kabul ve makbul buyur...

*322.) Allah affedici ve sonsuz kerem ve magfiret sabidir nasılsa beni de affeder deyip, her türlü yalanı, talanı, her türlü haramı meşru görüp, kul ve yetim hakkı yiyerek riyaya dalmak ne büyük bir münafıklıktır!

*323.) Kafir asla inanmayan ama munafık inandığı halde işine geldiği gibi davranan veya yaşayandır. Allah imana gelen bir kafiri son nefeste bile olsa af ve mağfiret eder. Ama munafıkların işi çok zordur.

* 324.) Allah'a hakkıyla kulluk edip, inananlar için müjdeler, inanmayanlar için ise sapkın halleri için sakındırma vardır...

*325.) Boşuna sanmayın bunca serzenişlerimi; bu bir Hakk yola davet ve ilahi sırdır, hatta ömür bitmeden belki de son şans!...

*326.) Bilgi ve hizmet üreteni yargılarken önce dön ve kendine bak; yaptığın bir hasetlik ve kıskançlıksa vazgeç ve takdir etme erdemini göster. Kendi yaptıklarını ya da yapamadıklarını gözden geçir...

*327.) Temizlenmek; yalnızca bedensel yani maddi anlamdaki temizlik asla değildir. Hem maddi, hem de manevi bütünlük içinde yapılan arınmadır. Bu, Allah'ın, hoşnutsuzluğuna sebep olacak her türlü eylem ve haraketlerden uzak kalma halidir. Bunlar; her türlü haram, hak tecavüzleri, kötülükler, yalan, fidne, fesat, haset, gizli ve açıktan işlenen şirkler, benlik, bencillik, nefsine uyma, kin, nefret ve zalimlik gibi hallerdir... Bunlardan uzak olan bir kul; Allah katında masum ve pak'tır. Hakk dostu kimselerin vasıfları, tüm bu kötülüklerden ve gunahlardan uzak ve pak olmaktan ibarettir...

*328.) Kulların, Allah'a yakınlık dereceleri ne kadar masum ve pak olabildikleri oranda değişir...

*329.) Bir büyügümüzün yanında ayaklarımızı uzatıp gelişigüzel oturmuyorsak bu o büyüğümüze sevgi ve saygımızdandır. Anı şekilde bizi yaratan yüce Allah'ı anarken ve O'na dua ederken ise Allah'ın huzurunda oluruz ama bu defa sevgi ve saygıdan öte edep ve huşu içinde olmak, Allah'a olan sevgi ve hayamızı gösterir...

*330.) Acz içindeki varlığım; Allah katında bir hiç'liktir! Bu hiçliğin manası sosuz İlahi Aşk'tır; gönlüm dev bir ayna misali Hakk'ın yureğime ihsan edip yansıttığı sosuz İlahi aşkın yedi kat arş-ı alaya geri yansımasır!..

*331.) Sema ve Semah bir Zikr-i İlahi Aşktır; Mevlâna, yâ Hakk zikriyle semaya, Aleviler, yâ Hu zikriyle semaha dönerler; dünya üzerinde taşıdığı tüm canlı cansız varlıklarıyla kıyamete dek, yâ Hakk yâ Hu Lâ İlâhe İllahu zikriyle Sema ve Semah döner!..

*332.) Munafıklık; kafirlikten yüz ve katları oranında işlenen amellere göre daha agır cezâi yaptırımları olan bir günahkarlık vasfıdır. Kafir inanmayarak günah işler, imana gelip son nefeste tevbe ederse Allah (cc), o kulunu bağışlar. Ama bir munafık bilerek, inanarak, kasden ve ısrarla günah işlediğinden Allah katında onlar için çok agır azaplar (cezalar) vardır...

*333.) Yıllar yılı insanlar uyutuldu; bu haram, şu helal masalıyla... Peki ya Allah ilmiyle zengin olup, hanedanlık kuran ey siz alimler; Allah Kurân'da "ilmimle ve ismimle zengin olup da sakın karşıma çıkmayın..." emrini bilerek mi yoksa bilmeyerek mi çiğneyip yoksaydınız asırlar boyu! Bilmeyerek yapmış olmanız sizlerin gerçek alimler olamadığınızın delilidir. Eğer ki bilerek yapıyorsanız ki öyle, bu şirkin ve günahların en büyüğüdür, sakının!...

*334.) Hayat her zaman istediğin gibi olmaz; bazen sen hazır olduğunda hayat hazır değildir ya da hayat fırsat sunar bazen ama sen çok uzaksındır ve iş işten geçmiştir! Bazen bu ikisini aynı anda yakaladığı da olur insanın. İşte o zaman hem huzurlu olursun, hem de başarılı!.. Sen hayata ve hayat sana gülümser bir müddet ta ki kıymetini bilene dek elindekilerin... Peki ya bilemezsen elindekilerin kıymetini, işte o zaman ya hayat bildirir sana ya da insan denen fırtatçı gafil haset!...

*335.) Allah (cc) için zaman ve mekan kavramı yoktur; ama biz kullarına tanıdığı çok kısacık bir mühlet (ömür) vardır. Kimine göre çok kısadır. Bu kimseler hayatın bir denemeden ibaret olduğunun idraki içinde hem dünyası hem ahireti için çalışır, kimine göre çok uzundur ve hiç bitmeyecekmiş sanır... Ona dünyaları verseniz de asla doyuramazsınız gözünü... Hiçbir saat geriye doğru calışmaz, ömür hızla tükenir gider de fakında olmaz pek çok insan...

*336.) Kendi hatalarını, günahlarını görmekten aciz, yalnızca başkalarınınkini görebilen ve nefsinin benlik hastalıgından sıyrılamayanlar, Hakk katında arınmaktan yoksun kalırlar...

*337.) Okumak; bakmak, baktığını görmek, gördüklerini tadavvur etmek, ölçmek, tartmak, mukayese etmek, düşünmek, düşündüklerini olgunlaştırmak harmanlamak, öğütmek, kıvamında pişirmek ve bu pişirmiş olduğu bilgi hazinesini insanlara sunmak, yazarak aktarmaktır. Bu pişirilen bilgi hazinesi ne kadar özenli ve şevkle hazırlanırsa onu sahiplenen, ondan istifade eden, o hazineyi kendine rehber edinen insan da o kadar çok olur ve aynı şekilde sunulan bilgi hazinesi de yıllar, asırlar boyu kıyamete dek tabiri caizse adeta ölumsüzleşir.

*338.) Bilgiyi öğrenmek sizi üstün kılar ama onu taçladırmak gerekir. Bu da paylaşmakla, paylaşabildiğiniz çoklukta ve paylaşabildiğiniz sürece olur...

*339.) Bilgi; paylaşabildiğiniz oranda bilgi olma değerini korur ve ancak bu şekilde kıymetli ve faydalı olur.

*340.) Peygamberimiz (sav)'e teblig edilen "Oku" ilahi emrinin sırrı ve manası; Rabbi'ni tanı, O sonsuz kerem, sonsuz lutuf ve ikrâm sahibidir... Allah'ın sana gonderilen ve gönderilecek olan tüm ilahi emir ve ayetlerini ümmetine ve tüm insanlıga ulaştır, tebliğ et, yay, anlat... Rabbi'nin sonsuz sıfatlarını ve lütfu keremlerini ümmetine ve tüm insanlıga müjdele... O'nun azabından ise ümmetini ve tüm insanlığı sakınmakarı için onları uyar, "İlâhi Emri" tebliğ edilmiştir!... Oku'maktan maksat, Hz. Muhammed (sav)'e lutfedllen gerçeklerin, sırların ummetinin ve tüm insanlığın anlayabilecegi şekilde tebliğ edilmesi esasına dayanır. Bunun en büyük delili ise surelerdeki bazı sırların ve gizemlerin anlaşılamayan yönlerini hadislerle ümmetine açıklama şekliyle göstermiştir...

*341.) Doğadaki tüm cisimler (kendi ekseninde) dönme hızıyla haraket kazanırlar. Fırlatılan bir cisim dönerek yolalır; bir silah mermisi, bir otomobil tekerleği, dünya, ay ve tüm gezegenlerin hızları, dönüş hızlarıyla doğru orantılıdır. Cismin dönüş hızı katedeceği yolun süratini belirler!... Bunlar Allah (cc)'ün, gizemli matematiksel olarak formüle edilmiş, mucizelerinin bir eseridir!

*342.) Varlık için birlik, birlik ve bütünlük için dirlik ve düzen gerekir! Bunlar hayatta kalmanın ve varolmanın temel şartlarıdır!

*343.) Besmele'nin, "B'si"; Bismillahirrahmanirrahim. Allah'ın, "Hu", "Ehad ve Samed" teklik ve uluhiyetine işaret eder ki, bu mana ve sır "Fatiha Süresi'ni" aynı zamanda "Kuran'ın" özü ve özeti olan "İhlas Suresi'nin" esasını, derin mana ve sırlarını işaret eder... Daha da derine inersek; Hz. Ali'nin ben Besmele'nin "B'sinin" altındaki noktayım buyurmştur. Burdaki sır ve hikmet Allah (cc)'ün izniyle Hz. Ali'nin ta evvelinden beri, Adem (as)'dan, Hz. Muhammed (sav)'e dek tüm peygamberlerin hem yardımcısı hem de onlara inen tüm Suhuflar, Tevrat, Zebur, İncil ve yüce KURÂN'daki tüm mana ve sırlara vakıf ve nail olduğu sırrını işaret etmektedir...

*344.) İnsan kendisini aşmalı; değişen zamana ve koşullara göre hazır, temkinli ve bilinçli bir donanımla meydanda çıkmalı...

*345.) İçinizden bir kötülük, fenalık, hased, fesad etmek ve kötü söz söylemek gelir ve aklınıza o anda Allah (cc) gelip bu kötü âmellerinizden vazgeçerseniz, Allah (cc)'ün sonsuz affına ve lütfuna nail olursunuz. Eğer aklınızdan Allah (cc) geçtiği halde fenalık etmekten vazgeçmez, nasılsa birgün affeder derseniz kasıtlı ve bilerek günah işler ve munafık olursunuz. Munafıklık kafirlikten çok daha külfetlidir...

*346.) Allah'ım hatsiz ve hesapsız günah çukuruna ve bataklığına düşmüş olan bu aciz kulunu arındıracak tek ve yegane kudret sendedir ve affedetmek ancak senin yüce şanına yaraşır...

*347.) Kaybettikleriniz ya şükredemedikleriniz ya da hakettiklerinizin fazlasıdır...

*348.) Çocukları, yetimleri, fakir fukaraları sevindirmek insanı günahlardan arındırır. Bunların haklarını gaspetmek ise cehennemin anahtarına hak kazandırır.

*349.) Hiç dûa bilmiyorsan Allah'a sık sık Euzû Besmele ile dûa oku; Euzû billahimineş'şeytanir'
racim. Bismillahir'rahmanir'rahim.

*350.) Dünyada mizan tutmayanın, ahiret bilançosu küllî zarardır.

*351.) İnsan mutluluğu ahiret (Cennneti-i Âlâ) için istemeli. Dünyadaki mutluluklar gelip geçici, aldatıcıdır...

*352.) Allah'ım sen bizi sırf dünya arzu ve istekleri peşinden koşanlardan eyleme...

*353.) Kurân okumak Hakk'ı okumaktır; hakkı ve haklıyı savunmak, haksızlığa ve zulme karşı koymaktır.

*354.) Kurân'ı bir kez anlayarak okumak, bin kez anlamayarak okumaktan daha hayırlıdır.

*355.) Kurân'ı idrak ederek, gerçek manada anlayarak okumak, hayatını ona göre tanzim edip, güzel âmeller işlemektir. Haramdan, her türlü, fidne, fesat, haset, kul ve yetim hakkından ve zulmetmekten sakınmaktır!...

*356.) Bin yanlış bir doğru etmez ama bir doğru bin yanlışa bedeldir.

*357.) Dogrular bir güneş gibi pırıl pırıl aydınlatır ama yanlışlar köhne karanlıklar gibi yolunu ve yönünü kaybettirir...

*358.) Sen alçakgönüllü oldukça, hayatının değeri yükselir de yükselir!..

*359.) Allah'ın rahmetinden uzaklaşmanın alametleri; Allah'ın ismini, ilmini, dinini ve Kurân'ı bir kazanç ve zenginlik malzemesi yapmak, mağrurlanmak, kibirlenmek, benlik ve bencillik etmek, nefsine ve şeytana uymak, zulmetmek, haramı helal gösterip çalıp, çarparak yemek ve yedirmek, kul ve yetim hakkı yemek, başkalarının ırz ve namusuna kem gözle bakmak, emanete ihanet etmek, aşagılamak, insanları horgörmek, kin, nefret, nifak, fidne ve fesat yaratmak, gıybet etmek, yok yere yemin edip yalan söylemek, yalancı şahitlik etmek...

*360.) Allah'ım bizi doğru bildiğimiz yanlışlarda ısrarcı etme ve her türlü şerrinden ve zararlarından koru...

*361.) O gün geldiğinde herşey aslına dönecek; gün olacak devran dönecek, hazan hüzüne, hüzün bağbozumuna dönecek... Şirevitler kurulacak, döğen sürülecek, hasat savrulacak, tohumlar ve şıralar yoğurulup özünün harcı karılacak... Kimi azaba, kimi hesaba kimi de Nurlu bir Aşkla bahtiyar hayata demvuracak...

*362.) Dönüşün nasıl olursa olsun, yeterki dönüşün Hakk'a olsun!...

*363.) Mal ve servet edin ama Hakk'tan ayrılma, dost ve arkadaş edin ama Hakk'tan ayrılma, paylaştırırken adil ol ama Hakk'tan ayrılma, eş ve çocuk iste helalden ayrılma, Hakk için ne istiyor ve ne yapıyorsan çoktan ayrılma!...

*364.) Ölümü unutursan, birgün ansızın ölume hazırlıksız yakalanırsın!...

*365.) Benlik illetinden kurtulup, hiçlik hırkası giymeyen hakkıyla Hakk'a kul olamaz...

*366.) Boş konuşmaktansa, susmak en büyük erdemliliktir...

*367.) Allah'ın huzurunda hiç olabildiğin kadar, var olabilirsin!...

*368.) Eğer insan tövbesinde samimi ve sadık olursa hiç günah işlememiş gibi arınır... Kul hakkı ve zûlüm hariç...

*369.) Bu dünya hırsızların, arsızların ve zalimlerin dünyasıdır...

*370.) İnsan kıyafetleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır!..

*371.) Yüz ifadelerinizden çok söz ifadeleriniz, sizin kişiliğinizi eleverir...

*372.) Allah'a ve emirlerine muhalefet etmek munafıklıktır ki en hafifi kin, kibir ve hakir görmektir. Allah dinsiz birisine son nefesine kadar dilerse bir kurtuluş vesilesi ihsan eyler ama münafıklık bundan müstesnadır. Çünkü bilinçli ve kasıtlı amel vardır. Münafıklık kafirlikten çok daha adi ve aşağı bir haldir...

*373.) Kul hakkını yalnızca parayla ölçen insanlar var; kul hakkı haksızca akıtılan gözyaşı da olabilir bir deve yükü altın da!...

*374.) Suç ve ceza kişilerin amelleriyle sabittir; suç ve günah işleyenler kadar ona gözyumanlar ve destek verenler de Hakk'ın nazarında birdir!...

*375.) Din tacirliğine soyunmak; Şeytan'ın uşaklığına soyunmaktır. Bu Hakk yoldan çıkma alametidir. Bu yola girenlerin gözünü para hırsı bürür ve onlar için para kazanmanın her yolu mubah sayılır!...

*376.) Düşünlerim; söylemeden önce her dem elerim...

*377.) Kamil ehli isen, bin düşün bir konuş ya da sus!...

*378.) Konuştuğun Hakk kelemı olsun; ah ile vah değil!...

*379.) Kalp gözü açılanın Hakk gözü de Hakk yolu açık olur!...

*380.) Münafıklık Şeytan'dan mirastır. Günah olduğunu bile bile Hakk'a isyan eyledi ve benlik getirdi. Ateş'ten yaratılmasıyla kendini Adem'den üstün gördü ve secde etmedi...

*381.) Bin bilsen de binbirinciyi bir bilene danış!...

*382.) Keşkelerimiz pişmanlıklarımızdır ve Şeytandandır; dünyadaki tüm keşkelerimiz, ahiretteki bir keşkemize denktir ki bunlar keşke nefsime, şeytana ve dünyaya kanmasaydım olacaktır!

*383.) Ey Allah'ım, varsın, birsin, her şeye kadirsin ve sen dersen o olur diye zikreden bir kul, ne büyük bir zikir halindedir bir bilse!

*384.) Kalbinde fitne, fesat, haset ve türlü vesveselerle gün boyu ibadet edilse bile, itikat ile yapılan Allah zikrinden daha üstün ibadet etmiş sayılamaz!..

*385.) İbadet; Allah'ın emir ve yasaklarına uygun olarak, kullarını her türlü kötülükten men ederek, doğruya ve güzele ulaşmaları konusunda emir buyurduğu hal, hareket ve belli yasaklar çerçevesinde yapmakla mesul oldukları âmeller bütünüdür. Bunu kesin bir kalıp ve şekille sınırlamak ibadeti güçleştirir ki, Allah hiçbir zaman zorlaştırmayı değil, aksine kolaylaştırmayı emir buyurmuştur. En büyük ibadet, çalışarak geçindirmekle yükümlü olduğu ailesinin, çoluk çocuğunun helal rızıkla geçinmesini temin etmesidir!.. Kişi günboyu ibadet etse de, emir ve yasaklara uymuyorsa, o ibadet fasıktır ve gösterişten ibarettir...

*386.) Her nefes Allah ile olmanın yolu; Şeytan'ın her türlü vesvesesinden (en zerresinden en akılalmazı) Rabb'ine siğınmaktır!

*387.) Haksızlık ve zulmedene düşmanlık haktır.

*388.) İnsanlar arasında fidne, fesat çıkarmak; adam öldürmekle aynıdır!

*389.) Dünyanın en zalimi de olsan bir gün mutlak sonsuz şevkat ve merhamet sahibinin kapısında merhamet dileyeceksin!...

*390.) Ne eylerse güzel eyler, Mevlâ ancak hakettiklerimizi ihsan eyler!

*391.) Rabbine dua ederken asla şüpheyle dua etme, dualarım kabul olmaz deme; O'nun rahmeti ve merhameti herkese yeter ve nihayetsizdir, ettiğin duların dünya ve ahirette karşılığı vardır...

*392.) Yaşadığı tüm zorluklara göğüs germesini bilenler ve en kötü günlerinde bile Rabb'ine her nefes şükredenler er ya da geç mutlaka mükafatını fazlasıyla alırlar.

*393.) Düşünebilen her insan; sebepsiz yere yaratılmadığının bilincinde ve bu bilincin idraki içersinde olur... Nerden geldi, neden geldi ve nereye gideceğini sorgular... Düşünmek insanın en büyük cevheri, en büyük hazinesi, ama neyi ve nasıl düşündüğü de bir o kadar önemli...

*394.) Dünya yalan üzerine inşaa edilmiş bir sınav merkezinden ibarettir; yaptığın yanlışların bir bir doğrularını yok eder... Yaşadıkların tümüyle yalandan ibarettir de farkında değilsin...

*395.) Doldurmaya çalıştığın kasaların seni kurtaracak mı? Beyhude kocaman bir yalan deryasında yüzersin. Saymakla bitmeyecek onca yalanlara rağmen nedir sendeki bu dünya tamahı ey inasan... Gerçekle yüzleşmek varken, avunmak niye...

*396.) Sırf üç kuruşluk dünya menfaatleri yüzünden birilerine yaranmak adına şakşakçılık yaparak, yalancı şahidliği ederek o kişiye taraf olmak, kendi iradesini hiçe saymak, onursuzluğun, haysiyetsizliğin ve iki yüzlülüğün ta kendisidir. Allah katında ikiyüzlü ve dedikoducu insanların günahı ne ağırdır!

*397.) Dağları deldiğinde içine ulaşabilirsin ama insanın içine ulaşılması imkansız... İnsanı çözmeye çalışmak; denizde kum tanelerini saymaya çalışmak gibidir.

*398.) Rabb'im neyim var neyim yok hepsi feda olsun Habibin ve tertemiz Ehlibeyt'inin yoluna. O'nun gülcemalini görme şerefine mazhar eylediğin kullarından eyle bizleri...

*399.) Allah ve Melekleri her nefes Allah'ın Rasulü'ne SALAVAT getirirken; SALAVAT getirmeyen insanların vay haline...

*400.) Ya Allah'ın Rasulü (sav); gönül yeterki bir sevmeyegörsün seni kor düştükten sonra bu yüreğe ne önemi var yer ve mekanın, mesafeler kalbim kadar yakındır sana Kabe'n gönlümdedir.

*401.) Allah katında en makbul olan şey gizli olan amellerdir... Bu bir ibadet, kabahat veya günah olabilir... Yeteki af dileyip, tövbe ederek tövbesinden dönülmesin.

*402.) Kul Allah'tan hicap edip pişmanlık duyduktan sonra, vaadine sadık kalarak tevbe ve af dilerse Allah isterse o kişiyi ana rahminden yeni dünyaya gelmiş gibi temiz ve pak eyler ve bütün günahlarından arındırır.

*403.) Siz siz olun Allah için iyi bir şey yapıp, sonra da bunu gösteriş ve böbürlenme konusu ederek kendinizi övmeyin. Allah'ın rızası yerine gazabına uğrarsınız...

*404.) Emanete sahip çıkmayıp, ihanet eder ve o kimseden habersiz, tek bir lokma dahi yer içerseniz, Allah katında hem günah işlemiş hem de haram yemiş olursunuz...

*405.) Kurtuluşa ermenin üç büyük anahtarı; tevekkülle dua, af ve mağfiret dileme ve Hz. Muhammed (sav) okunan salavatlar...

*406.) Sizlerden her kim; zerre kadar iyilik yapmışsa sevabını ve zerre kadar kötülük yapmışsa cezasını görecekcektir... Ama Allah (cc) sonsuz rahmet, merhamet sahibi ve çok lütüfkardır. Ölmeden önce ne kadar af ve mağfiret dilerseniz o derecede Allah'ın affına mashar olursunuz...

*407.) Allah himayesine aldığı kullarını; ahirette, hesap günü asla gözünden kaçırmaz...

*408.) Her kim ki, kendi helalinden başkasına iffetle bakarsa Allah katında zina etmeye bedel, bir cürüm işlemiş muamelesi görür...

*409.) İnsan ömrü gece ve gündüzden ibarettir... İnsanın gecesi; dertleri, sıkıntıları, elemleri ve kederleri... Gündüzü ise; mutlu bir hayat ve yaşadığı her türlü güzellikler... Bu ikisinden hangisi insan hayatında yoğunsa, Allah O kişinin ahiretini o yönde derecelendirecektir... Hiç bir şey sebepsiz değildir. Yaşadığımız her şeyin bir mükafatı vardır ve Allah muhakkak ecrini verecektir. Dünya dertleri bizim için bir imtihandan ibarettir...

*410) İnsanlar için en faydalı ömür; Allah'a tevekkülle geçen, kendine fayda sağladığı kadar, insanlara da ışık tutan, aydınlatan bir ömürdür!...

*411.) Allah'ın nazarında en hayırlı beraberlik (evlilik); bir kızın iffetini koruyup O'nunla evlenmek ve başka ilişkilere meyil vermemektir.

*412.) İnsanların en hayırlı ferdi; Allah'a kulluk etmektir tek derdi...

*413.) Bir kimse birisine aşık olursa; iffetini korur ve aşkını gizlerse, dünya ve ahirette Allah o kimseye çok yüksek dereceler ihsan eyler.

*414.) İsanın güzel ahlaklısı; Allah'tan ve kullarından edep ve haya edenlerdir. İmanın en temel direği; edep ve hayadır...

*415.) Çok içten kahkahalarla gülüp eğlenmek; üzüleceğinizin habercisidir...

*416.) İlim insana faydalı olduğu sürece nimetlerinden faydalanmayı asla ihmal etme; çünkü ilim insanın ufkunu açar, bakış açısını değiştirir... Bakmak ve görmek eylemleri arasındaki kavram farkını ayırmasına yardımcı olur.

*417.) Sofralarınızdan artan ekmek kırıntıları çöpe gidiyorsa bu nimete şükürsüzlük, darlık ve yokluk sebebidir... Çünkü dinimiz israfı hem haram kılmıştır hem de günah...

*418.) Hangi ressam aklımızın alabildiği ve gözümüzün görebildiği dünya ve kainatın bu muhteşem ve eşsiz dizaynını düşünüp tasavvur edebilir... En iyi ressamın bile hayal gücünün sınırı Allah'ın lutfettiği ve izin verdiği kadarıdır...

*419.) Gönül aynasına bakmaktan aciz olanlar; hatalarını görmekten aciz kalırlar.

İLİM YUVASI / OCAĞI

AŞK-I HÜDA ( AŞK-I SEMA) - "HU AŞKI"

Allah'a hakkıyla kulluk etmek; ölmeden ölmek, nefsini yenmektir!..